YAZILAR

Ebedi Beraate

İnsan fıtraten temiz gelir bu dünyaya.Kendisine takılmış latifelerle kamil manada insan olma,rızayı ilahiyeye mazhar olma keyifyetiyle serfiraz kılınmış, bu vesile ile ebedi saadeti yakalama fırsatı kendisine sunulmuş bir ebed yolcusudur.

Gerek iradi gerek gayri iradi grdiğimiz günahlar, kafamıza gelen binbir vesveseler, şüpheler, tereddütler, bir türlü hakim olamadığımız nefsin desiseleri, kendine has çekicilikleriyle bizi kendine mahkum kılan günahların girdabı, bizi bizden uzaklaştıran, Rabbimizle bizim aramıza girerek inancımıza tuzak kuran meyletmeler ve daha niceleri...

Bir zehir gibi bedenimizi ve ruhumuzu özünden uzaklaştıran, bizi bize yabancılaştıran,asli vatanı olan cennete yabancı kılan bu hale Mevladan yine bir panzehir sunulmasıdır, Berat gecesi.

Ruhuna patinaj yaptıran, kazanma kuşağında iken kaybetme sathına yaklaşan naçarlara rahmet elidir, Berat Gecesi.
Hayatın hay huyu içinde teferruata ait meselelede boğulmuşlara asli meselesi yad etme zamanıdır, Berat Gecesi.
Kimlik sorgulamasına gönülden ses veriştir, Berat Gecesi.
Kabir kapısına varmadan münker ve nekirle hem hal olmadan vicdan muhasebesi ile dirilik gayretidir, Berat Gecesi.
Umulmadık yerden rızıklanmanın, beklenmediği bir anda şifayap olmanın, rahmete mazhar olmanın adresidir, Berat Gecesi.
”Vermek istemeseydi istemeyi vermezdi” kaidesince istemek bizden vermek ondan lutfuna ulaşmanın tadına varmaktır, Berat Gecesi.
Dünveyi sıkıntıların, belaların, hastalıkların öteleden gelen bir üns esintisiyle darma dağan oldugu bir gecedir, Beraat Gecesi.
Sevgilerin test edildiği, enaniyetlerin çarptığı, dostlukların dar kalıplara sokulduğu, bir zamanda içten ve gönülden yalvarana gerçek dosta ulaşma imkanının verildiği gece Berat Gecesi.
Bir tebessüme nice kapıların açıldığı, bir selama nice hayırların bahşedildiği, sırf lillah için gönülden edilen bir duanın karşılıksız kalmadığı, "istiğfar eden yok mu? affedeyim. Rızık isteyen yok mu? ona rızık vereyim. Hastalığı uğramış yok mu? ona şifa vereyim", müjdesinin verildiği gece, Berat Gecesi.

Zaman kendine has işleyişini devam ettiriyor. Her an özeldir aslında. Çünkü bir daha yaşanması mümkün değil. Ama bazı zaman dilimleri var ki bastı zaman gibi ömre bereket katıp az zamanda çok yol aldırabiliyor. Kıraç hale gelmiş gönül tarlamızı vahaya çevirebiliyor. Kurumuş çöller gibi yağmura muhtaç sineleri bir gecede rahmet yağmuruyla Cennetlere çevirebiliyor.

Ya Rabbi, bilerek ve bilmeyerek işlediğimiz günahların affı sana ait. Bizleri affet.

Gönlümüzü senden gelecek ilahi esintilere açık et. Bizlere vicdan enginliği ver.

Bizler yaptıklarımızla sana kul olmayı hak edemiyor olabiliriz, ki öyledir. Ama sen Rabbimizsin.

Sensin affı bol olan, Sensin Gaffar olan. Sensin karşılıksız veren, 

Sensin kulunun sana yönelmesiyle ona daha çok rahmet eden,

Ya Rabbi, nefislerimiz uyarak sağda solda aradığımız huzuru bulamadık.

Huzuru kaybettiğimiz yerde değil, bulmak istediğimiz yerde aradık hep.

Heyhat! huzur yerine hep başka şeyler bulduk.

Ne olur bizleri kendi halimize bırakma!

Ümmeti Muhammedi affeyle. Ümmeti Muhammede merhamet eyle.

Senden gelecek bir muhabbet ve rahmetle bizleri mutmain eyle. Gerçek mümin olma lutfuna mazhar eyle. Mahkemeyi kübrada bu gece vesilesi ile beraatimizi bahş eyle,

Ya Erhamerrahimin...

Halil Yıldırım
23 Haziran 2013

Tasarım: mbirgin