YAZILAR

Mehmet Akif Bu Millete Allah'ın Bir Lütfudur

Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!

Milletlerin hayatında bazı dönemler vardır; varolma, kendini bulma, tarihin sayfalarına gömmek isteyenlere karşı tek vücut olup, destan yazma dönemleridir bunlar. Karanlıkların ufukları kararttığı, aşina bir sese, bir dostun sıcaklığına, her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulduğu zaman dilimleridir bu dönemler.

İşte Mehmet Akif bu dönemin dertli bir şairidir. Bir hak aşığı ve hakikat arayıcısıdır.
Necip milletimize vurulmak istenen prangalara karşı, gönül diliyle haykırışın tercümanıdır.
Milli mücadelenin içinde her haliyle bulunmuş, İstiklal mücadelemizin kafiyesini, kahraman ordumuzla yüreklere nakşetmiş bir yâd-ı cemildir.

Akif; Bir milletin, bir medeniyetin yok edilmesi konusunda ittifak etmiş düveli muazzama karşı sadece imanı ve Hakka olan itimadı ile düşmanla mücadele eden milletimizin haykıran vicdanı idi.

Haksızlığın, zulmün, vahşetin evrensel ölçekte bir millet üzerinde uygulama emellerini besleyip uygulamaya geçenlere karşı canı cananı vatanı uğrunda hiçe sayacak kadar vatanperver bir neslin yükselen sesiydi.

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ...

Kendi köklerine sımsıkı sarılmış, köksüzlüğün, iman zafiyetinin, aidiyet hissinden bihabersizliğin bir kuşak için ne acı bir akıbet olduğunu her dem ilan eden bir fazilet timsali idi.

Marifeti bir bilgi yığını olmaktan kurtarıp, fazilete dönüştürmedikçe hakikate gitmenin mümkün olmadığını en veciz şekilde ifade eden bir ediptir.

Çünkü milletlerin ikbali için, evladım
Marifet bir de fazilet…iki kudret lazım.

İslam’ın yanlış anlaşılması ve yaşanamayan İslam’ın ferde ve cemiyete en büyük düşmanlık olduğunu her dem belirtmiş bir nasihatçi idi.

‘Çalış dedikçe Şeriat, çalışmadın durdun
Onun hesabına birçok hurafe uydurdun
Sonunda bir de ‘tevekkül’ sokuşturup araya
Zavallı dini çevirdin onunla maskaraya!’

Mehmet Akif tarihe yön vermiş bir milletin, belli bir dönem insanlığa mihmandarlık etmiş bir neslin çöküşüne alkış tutup, onu bitirme planlarıyla ademe mahkum etmek isteyenlere karşı, Hak’tan başka melcei olmayanların hal diliyle arz ettikleri acziyetlerini kudreti sonsuz Mevla’ya kendi lisanıyla arz etme halidir.

Akif bir medeniyetin çöküşü, yok edilişi karşısında aslan gibi kükremiş Ulu çınarın bağrında biten yeni sürgünlere selam durarak Ümit yamaçlarında baharı müjdelemiş bir gönül insanıdır.

Yazdığı İstiklal Marşı ile Milletimizin gönlüne taht kurmuş

Ağlarım, ağtalamam; hissederim, söyleyemem;
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bizarım!

Mısralarıyla Milletin hislerine bir kez daha tercüman olmuş bahtiyar bir vatanperverdir.

Bu Millet canını hiçe sayarak vatanı uğruna her şeyi feda eden aziz şehitlerini unutmadığı gibi Milli Mücadelenin kafiyesini koyan Akifleri de İlel ebed unutmayacak ve rahmet anacaktır.
Ruhun şad olsun Mehmet Akif Ersoy…

Halil Yıldırım
12 Mart 2014

Tasarım: mbirgin